Uzun yaşayanların ortak sırları ne? Uzman isim, tek tek açıkladı!
Tıptaki gelişmeler ve teknolojinin hızla gelişmesi insan ömrünü uzatıyor. Ancak çevresel faktörler ve yaşam tarzı tercihleri uzun ömürlülükte halen en önemli faktörler.
Bilim ve sağlık dünyasında uzun yaşamın sırlarını keşfetmeye yönelik çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Peki, gerçekten daha uzun ve sağlıklı bir ömür sürmek mümkün mü? Genetik mirasımızın yanı sıra beslenme alışkanlıklarımız, stres yönetimimiz ve yaşam tarzımızın bu konuda belirleyici olduğu artık bir sır değil.
Yaşam Şekli Yaş Beklentisini Doğrudan Etkiliyor
Acıbadem LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri’nden Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Aslı Azakoğlu Karaca, Mavi Bölgeler’de yaşayan insanların ortak özelliklerinden, modern tıbbın sunduğu yeni imkanlara kadar, uzun ömrün püf noktalarını anlattı: “Dünya üzerinde en uzun süre yaşadığı doğrulanan insan Jeanne Louise Clement adında bir Fransız kadındı. Clement 1875’ten 1997’ye kadar 122 yıl boyunca yaşamını sürdürdü.
Journal of Molecular Evolution’da yayınlanan ‘‘Aging Throughout History: The Evolution of Human Lifespan’’ (Tarih Boyunca Yaşlanma: İnsan Yaşam Süresinin Evrimi) adlı çalışmanın yazarı; ‘‘Doğa insan vücudunu çocuk sahibi olacak, çocuklarımızın büyüdüğünü görmek için bir süre daha yaşayacak ve belki de torunlarımızı görebileceğimiz yaşa ulaşacak şekilde yarattı’’ diyor. Ancak şu anda biliyoruz ki ömürler uzadı. Günümüzde ülkemizde ortalama Lifespan dediğimiz yaşam süresi; erkeklerde 74 yaş, kadınlar da 80 yaş civarında. Bu rakamlar Japonya, Çin ya da Amerika’da daha farklı. Yaşam şeklimiz yaş beklentimizi doğrudan etkilemekte.”
Mavi Bölgelerde Uzun Yaşam
Uzm. Dr. Aslı Azakoğlu Karaca, Mavi Bölgelerde yaşayan insanların uzun yaşam sırları hakkında şunları söyledi:
“Blue Zones (Mavi Bölgeler) tabiri, ilk defa National Geographic üyesi ve bir New York Times yazarı olan Dan Buettner tarafından 2005 yılında, insanların ortalamadan çok daha uzun yaşadığını iddia ettiği yerleri tanımlamak için kullanılmıştı. National Geographic dergisinin Kasım 2005 sayısında "Uzun Yaşamın Sırları" başlığı altında Buettner, dünya üzerinde 5 bölge "Mavi Kuşak’’ bölgelerini ve orada yaşayan yerli halkın yaşam stillerini dünyaya anlattı.
Bu 5 bölge; Sardinya (İtalya), İkaria Adası (Yunanistan), Nicoya Yarımadası (Kosta Rica), Loma Linda (Kaliforniya ve Okinawa (Japonya)’dır. Mavi bölgeler; dünya genelinde insanların daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam sürdüğü bölgeler olarak bilinmektedir.
Uzun süre devam eden bu gözlem ve araştırmanın sonunda, bu bölgelerdeki halkın uzun yaşamakla kalmayıp aynı zamanda yüksek bir health span dediğimiz sağlıklı yaşam süresine de sahip oldukları gözlemlendi. İnsanların bu bölgelerde neden daha uzun ve sağlıklı yaşadığı tam olarak anlaşılmamış olsa da, genellikle belirli yaşam tarzı faktörlerinin buna neden olduğuna inanmaktayız.
Mavi bölgelerde yaşayan halkı inceleyecek olursak; Okinawa, Japonya da halkın sebze ağırlıklı beslendiği, tatlı patates ve soyanın özellikle tüketildiği, hareketsiz yaşamdan uzak, sosyal bağlılığı güçlü, aile ilişkilerinin sıkı olduğu bir toplum oldukları; "İkigai" (hayat amacı) ile her gün, güne enerjik ve bir amaç doğrultusunda uyandıkları gözlemlendi.
Sardunya, İtalya ise; dünyanın en fazla asırlık erkek nüfusuna sahip olduğu bölgedir. Adanın genelde coğrafi olarak tepelerden oluştuğu, günlük fiziksel aktivite olarak yürüyüş ve tarım işlerinin yapıldığı, bir yerden farklı bir yere gitmek için mutlaka rampa çıkmak gerektiği gerçeği yani inişler ve çıkışlardan dolayı egzersizi mecburen yaptıkları görülüyor. Beslenmenin bol sebzeden oluştuğu zeytin ve zeytinyağını çok tükettikleri biliniyor. Hekimler tarafından önerilen beslenme modeli olan Akdeniz usulü beslenmenin yapıldığı adada yaşayanların, ayrıca güçlü aile bağları ve sosyal destek içinde oldukları da bilinmekte.
Benzer yaşam stillerinin Nicoya ve İkarya’da da olduğu görülüyor. Sebzeden zengin, Akdeniz usulü beslenme yani gökkuşağı beslenme tarzı. Havuçlar, pancarlar, zeytin ve zeytinyağı, kırmızı meyveler, yani içerik olarak antioksidanlardan zengin beslenme. Bu tarz beslenme ve günlük mecburi ya da isteyerek yapılan egzersiz, hareketli olma hali kalp-damar hastalıklarını, diyabet, hipertansiyon ve obeziteyi engelliyor. Alzheimer’ı engelleyen de güçlü sosyal bağların olması yani yalnızlıktan uzak kalmak. Günlük siesta (şekerleme) alışkanlığı, meditasyon, mindfulness yani anda olma egzersizleri, dua, ibadet etmek, bol bol güneşte kalmak, orman banyosu dediğimiz tabiatta vakit geçirmek stres yönetimi için de önem taşıyor.”
Uzun Ömrün Ortak Özellikleri
Önemli olanın uzun yaşamak değil, uzun ve sağlıklı yaşamak olduğuna da dikkat çeken Acıbadem LifeClub hekimlerinden Uzm. Dr. Aslı Azakoğlu Karaca, uzun ömrün ortak özelliklerini şöyle sıraladı: “Dünyanın farklı bölgelerinde olan, ortalamanın üzerinde yaşam süresine sahip bu toplulukların uzun ömürlü olmalarını etkileyen çevresel, kültürel ve biyolojik faktörler olmasına rağmen ortak paydada sayılabilecek belli başlı alışkanlıklar da gelmekte. Beslenme, hareket ve uyku düzeninin olması çok önemli faktörler. Mavi Bölgelerde yaşayanları ortak paydada buluşan yaşam tarzı alışkanlıklarını şöyle sıralayabiliriz:
Doğal ve bitkisel ağırlıklı beslenme,
Düzenli fiziksel aktivite (tarım işleri, yürüyüş, dans vb.),
Güçlü sosyal bağlar ve aile ilişkileri,
Stres yönetimi (meditasyon, şekerleme (siesta), ibadet, toplumsal destek),
Hayat amacının olması, günlük hedefler koymak ve manevi yardımlar.