Üstün Dökmen ile Küçük Şeyler, Ankara seyircisi ile buluyor
Psikolog, TV programcısı, eğitimci ve yazar Prof. Dr. Üstün Dökmen, Küçük Şeyler ile 6 Haziran'da Ankara'da Panora Sanat Merkezi'nde olacak. bykarakalem Medya ve Biletinial işbirliği ile takipçileri ile buluşacak olan Üstün Dökmen, evde, iş yerinde, sokakta küçük şeylerin hayatımızdaki önemine dikkat çekerken, bunları doğru yorumlayarak hayat kalitemizi nasıl artırabiliriz sorusuna yanıt verecek. Dökmen'in kişisel gelişimi destekleyen ve farkındalığı artıran söyleşisinin biletleri Türkiye'nin teknoloji odaklı etkinlik biletleme platformu Biletinial'da.
Prof. Dr. Üstün Dökmen’in akademik bilgileri ve gözlemleri ile harmanladığı, eğlenceli parodilerle renklendirilmiş, zaman zaman seyircinin katılımıyla interaktif bir boyuta taşınacak, bilgilenmenin aynı zamanda çok eğlenceli bir süreç olabileceğini gösterecek söyleşisi, 6 Haziran’da saat 20.30'da Ankara'da Panora Sanat Merkezi'nde izleyicisi ile buluşacak.
Üstün Dökmen'in keyifli sohbetiyle verimli ve eğlenceli bir aktarıma dönüşecek söyleşisinin biletleri Türkiye’nin teknoloji odaklı etkinlik biletleme platformu Biletinial’da satışa çıktı.
Üstün Dökmen, 120 dakikalık söyleşisinde dolaylı iletişim, direkt iletişim, empatik iletişim konularına değinecek.
Toplumda bizi oluşturmada, takım kurmada, ekip olmada ve sinerji arttırmada sağlıklı iletişim ve uzlaşmanın önemi, toplumda ve ailede ortaya çıkan iletişim çatışmaları ve çözüm yolları, çatışmada kültürel boyut iletişim açısından duyguları fark etme, ifade ve kontrol etme, insan ilişkileri, iletişim hataları, yaşama sevinci, çocuklarla iletişim, eşlerle iletişim ile kadın-erkek eşitliğine dair pek çok konuya da dikkat çekilecek.
Yaşam küçük parçalardan oluşan, büyük bir yolculuktur. Bu yolculukta mutluluğu seçmek veya onu ertelemek bizlerin farkında olmadan yaptığımız seçimlere bağlıdır.
Yaşamı fark ederek, hissederek ve dört elle sarılarak sürdürebilmek, yaşamdan gerçek anlamda tat almamızı ve yaşadığımız anın keyfini çıkarmamızı sağlar. Bunun için günlük yaşamın koşturmacası içinde göremediğimiz, kaybolup giden “küçük şeylere” sarılmak gerekir.