Kadife Tavşan oyuncularından mesaj var
Margery Williams'ın 1922 yılında kaleme aldığı Kadife Tavşan, Alper Kul'un uyarlamasıyla sahneye taşınıyor. BKM yapımcılığında sahnelenecek olan oyunun yönetmenliğini ise Sevinç Erbulak ve Alper Kul üstleniyor. Müzikli ve danslı yapısıyla dikkat çeken bu büyüleyici çocuk oyunu, vicdan, sevgi ve merhamet gibi evrensel temaları işleyerek günümüz çocuklarına görsel bir şölen sunmayı amaçlıyor. Oyun, modern pedagojiyi merkeze alarak, çocuklara kendi değerini bulmayı ve kendini olduğu gibi kabul etmeyi anlatıyor.
Sahnede bu etkileyici hikayeyi canlandıran oyuncular, oyunun onlar için ne ifade ettiğini ve bu yolculukta yaşadıkları duyguları paylaştılar. Oyuncuların gözünden “Kadife Tavşan”ı daha yakından tanımak ve sahne arkasındaki duygularını keşfetmek için onların içten mesajlarına kulak veriyoruz.
Oyunun başrol oyuncularından Aslı Tandoğan, “23 Şubat’ta Maximum Uniq Hall’da başlıyoruz. Margery Williams’ın yazdığı bir çocuk hikayesi olan ‘Kadife Tavşan’ı tiyatroya uyarlarken nasıl yapacağımızı çok sorguladık. Fakat sonunda o kadar güzel bir iş çıktı ki, bu bizi çok mutlu etti.
Alper bu değerli hikayeyi fark ederek çocuk oyunu olarak uyarladı ve metni kendisi yazdı. Ortaya hem müzikli hem danslı, çok tatlı bir metni olan harika bir çocuk oyunu çıktı. Günümüz çocukları, bizim çocukluğumuzdaki gibi büyümüyor. Onların bizim gibi olmasını beklemek doğru değil çünkü bambaşka bir dünyaya doğdular.
Vicdan, sevgi ve merhamet her zaman en önemli değerler. Çocuklarımıza mutlaka bu değerleri kazandırmalıyız. Bunun dışındaki her şey zaman içinde değişebilir. Biz de oyunumuzda tam olarak bunu vurguluyoruz.” diyerek oyunun çocuklara kazandırmak istediği değerleri anlatıyor.
Aslı Tandoğan’ın bu samimi açıklamalarını Alper Kul tamamlıyor: “Aslı da, ben de birer veliyiz. Benim çocuklarım 6 ve 11 yaşında, Aslı’nın çocukları ise 6 ve 10 yaşında. Tamamen veli içgüdüsüyle yaklaştığımız bir durum. Düzgün, fayda üreten, birey olan çocuklar yetiştirmeye çalışıyoruz ve bunun neticesinde böyle bir hikayeyi sahneye taşımak istedik. Oyuna yaklaşırken de bu düşüncedeydik. Dünyada en çok kitabı basılan, satılan, anlatılan bir hikayeymiş bu.
Küçük Prens gibi bilinen bir metin aslında. Biz pedagoglarımızın da yönlendirmesiyle oyunu düzenledik. Modern pedagojide kimsenin kimseye ihtiyacı olmadığını vurgulamak, eski pedagoji anlayışının yanı sıra çocuğun, oyuncağın, kişinin bizzat kendisi olması ve bu şekilde sevilmesi üzerine bir metin oluşturduk. Biz kendi çocuklarımıza da aynı şeyi anlatmaya çalışıyoruz.
Bir sihirli değnek veya bir beyaz atlı prens gelip seni kurtarmayacak, yaptıklarından sen sorumlusun, düzgün bir insan ol. Kendin olduğunda zaten gerçek oluyorsun.” diyerek oyunun pedagojik alt metnini açıklıyor.
Oyunun duygusal dokusunu anlamlı kılan bir diğer isim ise Yosi Mizrahi. Mizrahi, oyunun temasını şöyle anlatıyor:
“Esasında oyunun söylemi gerçeklik üzerine kurulu ama biraz da ‘kendin ol’, ‘iyi ol’ ve ‘kendini bul’ mesajlarını veriyor. Bu oyun, bir çocuğun oyuncağıyla yalnızca oyun oynamak için değil, onu gerçekten sevdiğinde oyuncağın da onu hiçbir zaman bırakmayacağını anlatan bir metne sahip.”
Bu güçlü ve anlamlı yorumlar, “Kadife Tavşan”ın yalnızca bir çocuk oyunu olmadığını, aynı zamanda her yaştan izleyiciye hitap eden derin bir anlatı sunduğunu gösteriyor. 23 Şubat’ta Maximum Uniq Hall’da sahnelenecek bu özel oyun, çocukların hayal dünyasını zenginleştirirken, yetişkinleri de duygusal bir yolculuğa çıkaracak.
“Kadife Tavşan” 23 Şubat’ta Maximum Uniq Hall’da sizleri bekliyor!
