Deniz Baykal, Ankara'da son yolculuğuna uğurlandı
Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal için CHP Genel Merkezi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tören düzenlendi. CHP önündeki törende konuşan Genel Başkan Kılıçdaroğlu, 'Sayın Genel Başkan'ım huzurunuzda söz veriyorum, ülkemizde mutlak anlamda hürriyeti tesis edeceğiz. Ömrünüzü verdiğiniz demokrasi ve özgürlük mücadelesini tamamlayacağız' dedi. TBMM'deki törenin ardından Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde kılınan namazına Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldı. Baykal'ın cenazesi devlet mezarlığına defnedildi.
Önceki gün yaşamını yitiren CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal için Ankara’da iki noktada tören düzenlendi. İlk tören CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Törene, Baykal’ın ailesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski TBMM Başkanı ve CHP Genel Başkanlarından Hikmet Çetin, eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, eski CHP genel başkanlarından Altan Öymen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve partililer katıldı.
Özgeçmişin okunması ve saygı duruşunun ardından Baykal’ın oğlu Ataç Baykal konuşmasına, “Bugün babam Deniz Baykal’ı uğurluyoruz. Neredeyse 70 yıllık bir CHP’liyi uğurluyoruz. Yüz yıllık CHP tarihinin çok uzun bir kesitini bizzat yaşamış bir ulu çınarı uğurluyoruz.” sözleriyle başladı.
Tüm CHP’lilerin ortak yönünün vatanseverlik olduğunu ifade eden Baykal, babasının Türkiye sevdalısı ve vatansever olduğunu, bu nedenle CHP’de yer aldığını söyledi.
Baykal’ın CHP Genel Başkanlığından ayrıldıktan sonra partide gece gündüz çalıştığını, bunun önemli olduğunu dile getiren Ataç Baykal, “Tüm Türkiye sevdalılarına, tüm vatanseverlere sahip çıkılması ve CHP çatısı altında toplanması babamın CHP’ye vasiyetidir.” dedi.
“Kuvayı Milliyeci bir ailenin ferdi olarak..”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı uğurlamak için bir araya gelindiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Duygularımı Sayın Genel Başkanıma hitaben paylaşmak isterim. Sayın Genel Başkan’ım, ülkemiz ve dünya için son derece zor ve karanlık günlerin eşiğinde 2. Dünya Savaşı’nın arifesinde doğdunuz.
O yılların sosyal, siyasal ve ekonomik ikliminde ve geleceği belirsiz günlerinde aileniz her şeye rağmen yarınlara duyduğu umutla size ‘Deniz’ ismini verdi. Bütün bir ömrünüzü isminize uygun şekilde bu güzel ülkemizin refahına, huzuruna, mutluluğuna, bolluğuna, bereketine, kardeşliğine vakfettiniz.
Ülkemizin çıkarlarını her ortamda savundunuz. 1 Mart tezkeresine karşı gösterdiğiniz tarihsel duruş milletimiz tarafından asla unutulmadı, unutulmayacak.
Sayın Genel Başkan’ım, Kuvayı Milliyeci bir ailenin ferdi olarak bu ülkenin dünüyle yarını arasında köprü olarak kalmadınız, ülkemizin güzel geleceğini demokrasi ve özgürlük çerçevesinde inşa eden aktörlerin hem öncüsü hem de yol arkadaşı oldunuz.”
“Mustafa Kemal’in iki büyük eserinde unutulmayacak izleriniz var”
Kılıçdaroğlu, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Benim iki büyük eserim var, biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri de Cumhuriyet Halk Partisi’dir.” ifadelerini hatırlatarak şunları kaydetti:
“Ne mutlu size ki Mustafa Kemal’in iki büyük eserinde de unutulmayacak izleriniz, emekleriniz var. Sayın Genel Başkan’ım, ülkemizi barış ve kardeşlik içinde bir arada geleceğe taşıma kararlılığından hiç ödün vermediniz.
Devlet adamı kimliğinizi her ortamda hissettirdiniz. 12 Eylül’de diğer siyasi parti liderleriyle birlikte Zincirbozan’ı yıkıp geçen de 12 Eylül ve diğer askeri darbelerle hesaplaşmaktan da bir an olsun geri adım atmayan sizdiniz.
Siz ki ‘Benim 12 Eylül ile siyasi hesaplaşmam bitmedi. 12 Eylül’ün demokratik, laik rejime verdiği tahribatı giderinceye kadar, Türkiye’de tam ve gerçek demokrasi kuruluncaya kadar benim hesaplaşmam sürecek’ diyensiniz.”
CHP’nin sonraki kuşaklarının demokrasi mücadelesini, Atatürk’ten, İsmet İnönü’den, Bülent Ecevit’ten ve Deniz Baykal’dan öğrendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Baykal’ın dönemin ABD Başkanı Barack Obama’ya 2009’da Türkiye’ye yaptığı ziyarette Türk halkını ve Türkiye modernleşmesini daha iyi tanıması, anlaması için Sait Faik Abasıyanık ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kitaplarını hediye ettiğini hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hediye olarak bu iki kitabı seçmiş olmanız, hediye edilme gerekçelerinin yanı sıra sizin entelektüel birikiminizi de göstermesi açısından anlamlıydı. Sözlerimi, Obama’ya hediye ettiğiniz Tanpınar’ın Huzur adlı romanından bir cümleyle tamamlamak istiyorum.
Tanpınar romanın kahramanlarından İhsan’a şu cümleyi söyletir. ‘Fikre, sanata hiç karışmayacağız. Onları hür bırakacağız. Çünkü onlar hürriyet, mutlak hürriyet isterler.’ Sayın Genel Başkanı’m, huzurunuzda söz veriyorum, ülkemizde mutlak anlamda hürriyeti tesis edeceğiz. Ömrünüzü verdiğiniz demokrasi ve özgürlük mücadelesini tamamlayacağız.”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Baykal’a rahmet, Deniz Baykal’ın eşi Olcay Baykal ve ailesine başsağlığı diledi.
TBMM’de tören
Eski genel başkanlar da birer konuşma yaparak başsağlığı dilediğinde bulundu. Daha sonra Baykal’ın cenazesi TBMM’de düzenlenecek tören için yola çıkarıldı. Resmi törenle TBMM önüne getirilen Baykal’ın cenazesi için geniş katılımlı bir tören düzenlendi.
Deniz Baykal için TBMM’de düzenlenen cenaze törenine TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski başbakanlardan Tansu Çiller, eski meclis başkanlarından Bülent Arınç, Cemil Çiçek, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Binali Yıldırım, Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz, siyasi parti genel başkanları, eski ve yeni çok sayıda milletvekili katıldı
‘Babam doğuştan siyasetçiydi’
Törende önce Deniz Baykalın biyografisi okundu, ardından saygı duruşunda bulunuldu. Deniz Baykal’ın oğlu Ataç Baykal ve kızı Aslı Baykal konuşma yaptı. Ataç Baykal, babasını siyaset kimliğiyle anlatarak, “Siyasetçi kendisi için yaşamaz. Tüm yaşantısı başkalarının sorunları etrafında şekillenmiştir. Bu nedenle başkaları için yaşar aslında. Siyasetçi olmak olağanüstü fedakar olmak, insanların ve toplumun sorunlarına öncelikli olarak odaklanarak çözümü için yaşam boyu mücadele etmektir. Siyasetçi olmak, çok zor bir yaşam biçimidir. Babam Deniz Baykal doğuştan bir siyasetçiydi. Başka hiçbir işi bu kadar aşkla yapmazdı. Siyasetin getirdiği zorluklar onun yaşam tarzıydı. Bu zorluklar hiçbir zaman kendisini huzur veya mutsuz yapmamıştır. Hayata bu perspektiften bakardı. Hayatım boyunca babamın hiçbir siyasetçi için kötü söz söyleyip kızdığını görmedim” dedi.
‘Hiçbir makam onun için vazgeçilmez değildi’
Aslı Baykal da, her kız çocuğu gibi babasına aşık bir kız olduğunu vurgulayarak, “Her şeye önce hayal etmekle başlamak düşüncesiydi. Önce paylaşır sonra hayata geçirirdi. Korumasız gezerdi. En yoğun tehdit altında bile arabasına atlar kendisi sürerek her yere giderdi. Çok kendinden emin bir kişiliği, sizi etkisi altına alıveren bir yapısı vardı. Esprili, ailesine bağlı biriydi. Aile ile siyasi yaşamını birbirinden ayrı tutardı. Herkesin gözdesi olan bir babanın kızı olma gururunu her zaman yaşadım. Kendimi yanında hep güvende hissettim. Hayatı her yönüyle yaşadık hep beraber. Bakan olup el üstünde tutulduğu dönemler de vardı, hapiste olduğu dönemler de. Hiçbir makam onun için vazgeçilmez değildi. İstifa edip makamlardan ayrılmaktan çekinmediği gibi, doğru yolda mücadeleden de bir saniye bile vazgeçmedi” diye konuştu. Konuşmaların ardından Baykal için dua edildi.
Erdoğan, cenaze namazına katıldı
Deniz Baykal için Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Valisi Vasip Şahin, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, milletvekilleri, siyasetçiler, Deniz Baykal’ın ailesi ve vatandaşlar katıldı. Cenaze namazının kılınmasının ardından Baykal’ın cenazesi defnedilmek üzere devlet mezarlığına götürüldü. (Sözcü)