Barış Pehlivan'dan şaşırtan sözler: 'Seda Sayan'ın eline su dökemesem de…'

Ünlü ekran yüzü, gazeteci ve yazar Özge Uzun, bağımsız habercilik platformu 12punto'nun YouTube kanalı için ekran karşısına geçti. Uzun'un Filtresiz programına konuk olan Barış Pehlivan, 'Seda Sayan'ın eline su dökemesem de ben bir çorap erkeğiyim' dedi.

Barış Pehlivan'dan şaşırtan sözler: 'Seda Sayan'ın eline su dökemesem de…'

Ünlü ekran yüzü, gazeteci ve yazar Özge Uzun, bağımsız habercilik platformu 12punto’nun YouTube kanalı için ekran karşısına geçti.

Özge Uzun ile Filtresiz programının ilk konuğu deneyimli gazeteci Barış Pehlivan oldu. Türkiye gündemini sarsan haberleriyle tanınan ve haberi kamuoyuna ulaştırmak adına birçok kez cezaevine giren Pehlivan, Özge Uzun ile hayatına, gazeteciliğe ve aşka dair konuştu.

Özge Uzun ile “Filtresiz” programının konuğu ilk konuğu gazeteci Barış Pehlivan oldu.

‘ÇORAP ERKEĞİYİM’

İzleyicilere Pehlivan’ın yayınlarda giydiği renkli çoraplarını hatırlatan Uzun, “Sen bir çorap insanı mısın?” diye sordu. Pehlivan ise şöyle yanıt verdi:

 “Seda Sayan'ın üzerine tabii ki eline su dökemem. Sen seversin sevmezsin bilmem ama ben çorap erkeğiyim. İşin özü aslında şu, bundan 2-3 yıl önce sevgili Gökmen Karadağ'ın programında, o gün bir renkli çorap giymiştim. Benim derdim o günlük sadece bir renkli çorap giymekti, kırmızı renkti yanlış hatırlamıyorsam. O sırada izleyicilerimiz bir bölümü şöyle demeye başladı, işte mesajlar atıyorlar sosyal medyadan özelden, "Ciddi ciddi konular konuşuyorsunuz, bu çorap ne Barış, hiç yakışıyor mu sana, ciddiyeti bozuyorsun, çıkar o çorapları" diye. Benim de açıkçası beklemediğim bir tepkiydi çünkü ne alaka şimdi, benim dediklerimde bir değişiklik mi var? Benim sunumumda, fikirlerimde herhangi bir dönüş mü görüyor? Bir de sonuçta izleyicimiz daha açık kafalı diye biliyorum ben, biraz açıkçası dert ettim bunu.

Serde de inatçılık var, dedim ki, "Bunların bir şekilde aşılması gerekiyor. Normalde gerçekten bir sonraki hafta yine ben siyah çorap giyecektim. Madem böyle dedim, bunun da aşılması gerekiyor. Ben yapmayacağım şekilde renkli çorap giymeye her hafta başladım, açıkçası biraz da izleyiciyi alıştırmak için. Sonra bana o laf edenler, beni eleştirenler kanala çorap göndermeye başladı, renkli çorap göndermeye başladı.”

‘KÜLTÜR SANAT MUHABİRİ OLMAK İSTİYORDUM’

Uzun’un adalet kavramına dikkat çekerek, “Nasıl taktın sen bu meseleye, adaletli ve doğrucu olma meselesine?” sorusuna ise Pehlivan, “Zaten yapım gereği biraz hep zıp çıktıydım. Yani hep böyle ayrık otuyum, okulumda da arkadaş ortamında da hep böyle itiraz eden, soru soran, kafası farklı düşünmeye çalışan bir gençlik yaşadım. Gazetecilikte ise ben aslında kültür sanat muhabiri olmak istiyordum. İşte derdim kültür sanat haberleri yapmak, şiirlerimi yazmak, romanımı yazmak vesaire öyle bir kariyer” yanıtını verdi.

‘KÖTÜ YOLA DÜŞTÜM’

Pehlivan, politik ve dosya gazeteciliğine geçiş sürecini, “kötü yola düştüm” diyerek tanımlarken 2011 yılı itibariyle başlayan cezaevi sürecini de anlattı. “İkisi birer günlük olmak üzere toplam 5 kez girdim” diyen Pehlivan, 19 ay suçsuz yere hapis yattığını belirterek, “adalet meselesine takmam, adalet meselesini bir şekilde hayatımın ekseni haline getirmem, serüveni budur” dedi.

Uzun’un, “Hala umudun var mı Türkiye'de?” sorusuna, “Tabii ki. Ben eğer umudum olmasa bu mesleği böyle yapmazdım bu topraklarda. Ben aslında dünyanın herhangi bir yerinde kolayca yaşayabilecek biriyim” yanıtını verdi.