Şiddetin psikolojik izleriyle başa çıkma
Dünya Şiddete Hayır Günü, bireylerin ve toplumların şiddetsiz, barış içerisinde yaşamaları için farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Uzm. Klinik Psikolog Cansu Karaman, şiddetin psikolojik etkilerine karşı yapılması gerekenleri anlattı.
Dünya genelinde her yıl 2 Ekim'de kutlanan Dünya Şiddete Hayır Günü, şiddetsizliğin yaygınlaştırılması ve barış içinde bir arada yaşama kültürünün geliştirilmesi amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2007 yılında ilan edildi.
Şiddetsizlik; fiziksel, psikolojik ya da duygusal şiddetin kullanılmaması anlamına geliyor. Bu kavram, çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesini, uzlaşmayı ve empatiyi ön planda tutuyor. Bireyler arasındaki ilişkilerde, toplumlarda ve uluslararası düzeyde barışın sağlanması için şiddetsizlik temel bir ilke olarak kabul ediliyor.
Psikolojik Olarak Derin Etkiler Bırakabilir
Dünya Şiddete Hayır Günü'nün, şiddetin bireyler ve toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini anlamak ve bu konuda toplumsal bilinç oluşturmak amacıyla kutlandığına değinen Acıbadem LifeClub Sağlık Hizmetleri'nden Uzm. Klinik Psikolog Cansu Karaman, “Bugün, sadece fiziksel şiddetin değil, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddetin de ele alınmasını sağlar. Dünya Şiddete Hayır Günü, sadece şiddetin kınanması değil, aynı zamanda onun psikolojik etkilerinin anlaşılması ve bu etkilerle başa çıkma yollarının araştırılması için önemli bir olanaktır.
Şiddetin psikolojik etkileri, kurbanlar üzerinde büyük ve derin izler bırakabilir. Fiziksel şiddet, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete (kaygı) ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu durum, kişilerin sosyal ilişkilerini ve genel yaşam kalitelerini olumsuz etkileyebilir. Özellikle çocuklar, şiddet ortamında büyüdüklerinde, gelişimsel açıdan ciddi geri dönüşler yaşayabilirler. Bu durum, özgüven eksikliği ve sosyal ilişkilere yabancılaşma gibi uzun vadeli sorunlara yol açabilir.
Şiddet, yalnızca fiziksel eylemlerle sınırlı kalmaz; psikolojik ve duygusal istismar da kişiler üzerinde büyük travmalar yaratabilir. Kurbanlar; kendilerini yalnız, çaresiz ve değersiz hissedebilir” dedi.
Sadece Kişileri Değil, Toplumları Da Etkiliyor
Uzm. Klinik Psikolog Cansu Karaman, şiddetin sadece kişileri etkilemediğine, toplumların genel ruh sağlığını da olumsuz etkilediğine dikkat çekti: “Şiddet içeren bir çevrede yaşayan kişiler, güven duygusunu kaybeder ve sosyal bağlantılarında zayıflama gözlemlenir. Bu, toplumsal birlikteliği ve dayanışmayı tehdit eder. Ayrıca, sürekli şiddete maruz kalma, bireylerde duyarsızlaşma ve bunun normal olduğunu kabul etme eğilimi yaratabilir. Bu açıdan, farkındalık oluşturmak, etkili iletişim yöntemlerini yaygınlaştırmak ve sağlıklı ilişki dinamiklerini öğretmek kritik önem taşımakta olup toplumsal bilinçlenmeyi artırma, şiddetin nedenlerine dair anlayış geliştirme amacı güder.
Düzenlenecek olan bazı eğitim programları, atölyeler ve destek grupları aracılığıyla kişiler, sağlıklı başa çıkma becerileri geliştirebilir. Okullarda yapılan şiddete hayır eğitimleri, gençlerin bu konudaki duyarlılığını artırabilir. Ayrıca, bu tür etkinlikler, toplumsal dayanışmayı ve kişilerin empati seviyesini de güçlendirir.”
Şiddetsiz Bir Toplum İçin Farkındalık Önemli
Dünya Şiddete Hayır Günü'nün, yalnızca bir hatırlatma değil, şiddetsiz bir toplum yaratma yolunda atılacak adımlar için önemli bir çağrı olduğunun altını çizen Acıbadem LifeClub'ın Uzm. Klinik Psikoloğu Cansu Karaman, sözlerini şöyle noktaladı: “Psikolojik sağlığı korumak ve toplumsal barışı sağlamak amacıyla herkesin bu mücadelede yer alması gerekir. Farkındalık yaratmak, sağlıklı ilişkiler kurmak ve destek mekanizmalarını güçlendirmek, barış dolu bir geleceğin anahtarlarıdır. Şiddet kurbanlarına yönelik psikolojik desteğin güçlendirilmesi de önemlidir. Psikoterapi kişilerin yaşadıkları olumsuz travmatik deneyimlerin iyileşmesine yardımcı olur. Toplumda dayanışma ruhunu geliştirmek, kişilerin kendilerini güvende hissetmelerine katkı sağlar ve kişilerin psikolojik iyi oluşunu artırır.”